Habil ile kabil gibi günah ile sevap da kardeştirler. « YENİ ERZİNCAN GAZETESİ

10 Nisan 2024 - 01:19

Habil ile kabil gibi günah ile sevap da kardeştirler.

Habil ile kabil gibi günah ile sevap da kardeştirler.
Son Güncelleme :

11 Şubat 2023 - 15:52

Habil ile kabil gibi günah ile sevap da kardeştirler.

İnsan melek değildir.

İnsan, günahsız bir robot da değildir.

İnsan iyilik yapar, hata yapar, günah da işler.

Çünkü o insandır, melek değildir.

İnsanoğlunun hamuru iyiliğe ve kötülüğe meyyaldir.

Her bir insanın fıtratı farklı farklıdır.

Dön bir çevir kafanı ormana bak.

Dikeni var, gülü var.

İnsanoğlu bilerek veya bilmeyerek günah işler, kendine zulmeder.

Kendine zulmeden kullarım Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.

Günah işlemekten değil tövbe edememekten korkulur.

Desene bütün problem, insanın kimyasının anlaşılmasında yatmaktadır.

Rabbimiz, yer ve gök dolusu günahımız olsa mağfiret edeceğine söz verdi.

En büyük günah Allah’ın rahmetinden ümit kesmektir buyurdu.

Allah’ın günahkâra en büyük müjdesi ise, tövbe ile günahların
İyiliğe tebdil edeceği sözüdür.

Ama yine de gece ile gündüz bir olmayacağı gibi kötülük yapanla, yapmayan bir olmaz.

Kötü niyet korunmaz.

Tövbe, Allah’ın kuluna merhametinin büyüklüğünü ifade eder.

Her bir çocuk dünyaya tertemiz gelir.

Anne, baba ve devlete emanet edilir.

Emanete hıyanetlik edilmişse suç kimindir.

Her bir çocuğun fıtratı farklı farklıdır. Her bir çocuk fıtratına göre büyür.

Zamanında çiçeklere su verilir.

Zamanında çiçeklere su verebildik mi?

Zamanında eğitim ve öğretim yapabildik mi?

Herkesin bir zayıf tarafı, derman arayan özel bir derdi bulunabilir.

Desene kışta gelip baharı özlemek bizimkisi.

Hiç bir insan kötü değildir.

Hata, sadece kötülüğe düşende de değildir.

Hata ve günahta paydaşların payı vardır.

Kendi hatamızdan dolayı çiçekleri kırmayın.

Hiçbir insan isteyerek kötülük yapmak istemez.

Kötülük onun yaşamında mutluluk kaynağı olmuştur.

Günahkâra değil günaha kızmalıyız.

Onun günahında hepimizin payı vardır.

Hani bir şarkıda der ya, tabip sen elleme yaramı.

Beni bu hallere koyanı getir.

Bu şarkı, bugün derbeder ve çilekeşin feryadıdır.

Sevgiye teslim olan gönüllerin felaketini kim duydu… Kim bildi.

Dertlere gark olmuş yüreklerin korunu kim anladı… Kim duydu…

Baharda saçlarımıza kâr yağdığını kim gördü. Kim bildi.

Bir örnek verelim; sigara felaketi bir mutluluk kaynağı yapılmıştır.

Dertlerine derman sanılıp içilmiştir.

Daha sonra sigara, alışkanlık ve bağımlılık doğurmuştur.

Sonra da sigara kötüdür denilmiştir.

Sigara mutluluk kaynağı baştan seçildi.

Artık sigarasız hayat, mutluluk kaynağı koparılan insan gibi oldu.

Sigara bırakılınca insan ot gibi bir yaşama terk edilmiş olur.

Sigarayı bırakan, içeni görünce ah ulan ah diye hep içini çeker.

Hayatta herkesin mutluluk kaynağı farklı farklıdır.

Kiminin mutluluk kaynağı iyi, kiminin de kötüdür.

Ama her biri bir alışkanlığın ve fıtratın eseridir.

Desene kötülük ve günaha bağımlılık, mutluluk kaynağı haline gelmişse, o insanın kötü olduğu anlamına gelmez.

Bu kötülükte paydaşların sorumlulukları da bulunmaktadır.

Arife tarif gerekmez .

Rabbim hepimize kendisine nasuh tövbe edip ölmek nasıp eylesin. Âmin.

Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azat olan üç aylar hepimizin kurtuluşuna vesile olsun inşallah. Saygılarımla.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.