Erzincanlı 49 yaşındaki Gonca Küçüker’in tedavi sürecinde önemli bir gelişme yaşandı. Yüzünde çıkan kitle nedeniyle uzun süredir zorlu bir hastalıkla mücadele eden Küçüker, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatıyla Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Almanya’da yaşayan iki çocuk annesi Gonca Küçüker, yıllar önce geçirdiği ameliyatın ardından yüzünde yeniden büyüme gösteren bir kitleyle yaşam mücadelesi veriyordu. Almanya’da kapalı yöntemle yapılan operasyonun ardından rahatsızlığı ilerleyen Küçüker, birkaç kez daha ameliyat edilmesine rağmen olumlu sonuç alamadı.
Durumu ağırlaşan Küçüker, geçtiğimiz aylarda Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman’ın girişimleriyle ambulans uçakla Türkiye’ye getirilmişti.
Erzincan’da kardeşlerinin yanında tedavisine devam eden Gonca Küçüker için süreç, Vali Hamza Aydoğdu’nun devreye girmesiyle yeni bir boyut kazandı. Vali Aydoğdu’nun koordinasyonunda İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin ve Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, hastayı evinde ziyaret ederek sağlık durumu hakkında bilgi aldı.
Yapılan değerlendirmelerin ardından Küçüker, ileri tetkik ve tedavi sürecinin yürütülmesi amacıyla Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Tedavi İçin Uzmanlardan Oluşan Ekip Kuruldu
Hastanede Başhekim Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız ve İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin’in koordinasyonunda alanında deneyimli hekimlerden oluşan özel bir sağlık ekibi oluşturuldu.
Hastanın durumu multidisipliner yaklaşımla ele alınarak uygulanabilecek tedavi yöntemleri, olası riskler ve alternatif seçenekler üzerinde kapsamlı bir değerlendirme yapıldı.
Gerçekleştirilen toplantıya; İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Başhekim Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serkan Altıparmak, Beyin Cerrahisi Uzmanları Uzm. Dr. Ozan Küçükatalay, Uzm. Dr. Macit Terzi, Uzm. Dr. Abdulvahid Balcı, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Arif Akyıldız, Göz Polikliniği’nden Doç. Dr. Adem Uğurlu, Plastik Cerrahisi Uzmanı Dr. İpek Allı ve Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Sonay Aydın katıldı.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız şu ifadeleri kullandı:
“Bizler burada hastanemizde Gonca Küçüker hanımefendinin rahatsızlığıyla ilgili süreçleri sizinle paylaşmak üzere toplandık. Öncelikle biz hastayı ziyaret ettik, İl Sağlık Müdürümüz ve uzman doktorlarımızla birlikte. Orada Macit Hocamın yapmış olduğu değerlendirmelerde hastayı hastanemizde yatarak takip etmeyi, ilgili gerekli tetkiklerini hastanemizde yapmayı uygun gördü. Ve biz hastanemizi beyin cerrahisi servisine, Macit Hoca’nın adına hastamızı yatırdık. Ve görüntülemelerini, MR’ını, tomografilerini, genel durumunu serviste takip etmeye başladık.
Ondan sonraki süreçte aldığımız karar şu oldu. Bir konsey kuralım. Çünkü hastamız gerçekten belki de tıp literatüründe çok da ender görülen, nadir görülen bir rahatsızlığı var. Bunun için de sadece bir ana bilim dalı, bir kürsü değil, birçok kürsü tarafından planlanıp bundan sonraki süreçlerin ekipçe tedavi edilmesi gerektiğine karar verdik. Ondan ötürü de burada bir konsey oluşturduk.
Bu hastanın 2012’den başlayan bir süreci var. Özellikle 2024’e kadar yurt dışında geçen bir süreci var. Tabi orada birtakım tanılar konulmuş. Bir takım patolojik tanıları var. Öncelikle bunları tartıştık. Bu patolojik tanıyla bu görüntü uygun mudur, değil midir diye. Bununla ilgili bir takım medikal onkoloğumuzun değerlendirmeleri oldu. Beyin cerrahisi uzmanımızın, bir takım kulak boğaz uzmanımızın değerlendirmeleri var.
Şu geldiğimiz süreçte tabii ki bu kadar kısa zamanda bu hastayla ilgili bir tedavi planı, doğru tedavi planı kurmak çok da mümkün değil. Ama bunun için alternatifse öncelikle hasta yakınlarıyla paylaşmayı. Çünkü medyadan öğrendiğimiz ve hasta yakınlarından bildiğimiz kadarıyla bu ameliyatı yapabileceğini söyleyen bir hekim hocamız var. Bu bilgiler ışığında biz de gerçekten hani bu ameliyattan fayda görür mü? Tamamen iyileşir mi ya da ameliyat mevcut şu anki halinden onu daha mı zor durumda bırakır, ya da hayati riski daha mı yükselir? Hep bunları tartışmak için bir araya geldik.
Ve sonuç olarak da şunu da karar kıldık. Olumlu ve olumsuz yanlarını, hasta yakınlarını objektif olarak anlatalım. Alternatif ameliyat ya da işte radyoterapi, ışın tedavisi, şu anda büyüyen bir tümör var. Bizim hepimizi en çok endişelendiren nokta bu tümörün ilerleyip, ondan sonraki süreçte kişinin yaşamsal fonksiyonları olan yutma refleksini ya da nefes alıp verme hava yolunu tıkaması. Bizim için en büyük risk şu anda bu.
Bunu tamamen çıkarma ihtimali nedir? Tamamen çıkar mı, çıkmaz mı? Tamamen çıkmazsa süreçte neyle karşılaşılabilir? Bunlar hep hasta yakınlarıyla, kendi içimizde tartıştığımız şeyler. Sadece bu süreçte biraz sizi beklettik ama bu da şundan kaynaklandı. Sadece kendi içimizdeki fikir alışverişinin dışında hocalarımız kendi kliniklerindeki hocalarıyla da görüştüler bunu.
Şu an itibariyle olumlu ya da olumsuz yanlarını hasta yakınlarıyla konuşarak, hasta yakınlarıyla birlikte karar verip ilerleme hususunda görüş birliğine vardık. Çünkü ameliyatta en nihayetinde bir risktir. Çünkü hastamız şu an için yemek yiyebiliyor, yürüyebiliyor, konuşabiliyor. Bu fonksiyonları da ameliyat sonrası devam eder mi etmez mi bilmiyoruz. Kaş yapalım derken göz çıkarma durumunda kalınabilir. Onun için de doğrusu ortak bir karar doğrultusunda hareket etmektir. Bu konuda bir görüş birliğine vardık.
Belki şu an net bir karar açıklayamayabiliyoruz ama takdir edersiniz ki bu hasta yıllardır bu rahatsızlığı çekiyor. O yüzden de kısa sürede hayatını ilgilendiren radikal kararlar vermek ne bizim için uygun olur ne de hasta yakınları için bu kabul edilebilir olur. İlk etapta söyleyebileceklerim bunlardır.”
Ardından konuşan Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin ise şu ifadeleri kullandı: “Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hakikaten bölgede güzel bir sağlık hizmeti veriyoruz. Hekim arkadaşlarımız da sağ olsunlar gerçekten donanımlı ve elinden gelen bütün mücadeleyi sergiliyorlar. Hastamızla alakalı olarak dış merkezlerden de görüş aldık. Hani bizim amacımız ne? Tıbbın temel anlamı zaten önce hastaya zarar vermemektir. Bizim tıp eğitiminde ilk öğretilen şeyi budur.
Öncelikle hastaya zarar vermemeliyiz. Ama mevcut gelecekteki yaşamını ya da yaşam konforunu sıkıntıya sokabilecek bir durum da bu da değerlendirecek. Geniş çapta bir şekilde aile de buraya çağırıp aileye bu işin olumlu ve olumsuz taraflarını yararlı ya da sıkıntılı oluşturabilecek tüm detayları da birlikte açıklanıp ailenin rızası ve bilgisi dahilinde bundan sonraki süreçte aynı zamanda tabii bilimsel temellere dayanarak bir yol haritası çizmiş olacağız.
Onun için muhtemelen bu toplantıda değerlendirmeler devam edecektir. İnşallah hastamız için en hayırlı sonucu almak için elimizden gelen mücadeleyi sergileriz. En kötü ihtimal yapamayacağımız bir pozisyon veya rıza alamadığımız bir pozisyon olması durumunda da uygun bir yönlendirme işlemi de gerçekleştirilebilir. Kesinlikle hastamızı kaderiyle baş başa bırakmayı düşünmüyoruz.”
Hasta hakkında son durumu aktaran Beyin Cerrahisi Uzmanı Dr. Macit Terzi ise şu ifadeleri kullandı: “Hastamız senelerdir Almanya’da da olmak üzere ameliyatlarla bu süreci atlatmaya çalışıyor. Son bir sene içerisinde hızlı bir yayılım süreci olmuş. Kafa tabanından beyin içerisine, beyin boşluğuna doğru, burun boşluğuna ve gözün tamamen kapanmasını etkileyecek şekilde hızlı bir tümör yayılımı olmuş. Cilde kadar tümör yayılmış. Bunun hem beyin içerisindeki tümörü çıkartmak mümkün ancak bu cilde de yayılım olduğu için sonrasında ameliyatlar gerekebilir. Bununla ilgili de nihai karar verene kadar görüşmelerimize devam edeceğiz.” Dedi.
Haber Merkezi